23 Mayıs 2009 Cumartesi

GÜZEL BİR RESİM YAPARKEN NELERE DİKKAT EDERİZ

Güzel bir resim yapmak istiyorsunuz ? Nelere dikkat edersiniz?
Ferihan
AKGÜN
Muhammet BOYACILAR
Sanat nedir?
Kompozisyonun resim yapmada önemi nedir?
Görsel biçimleme öğeleri nelerdir?
SANAT
İnsan zekâsının doğayı işlemesi,kendi amaçlarına göre etkilemesidir.
Güzellik karşısında duyulan heyecan ve hayranlığı uyandırmak için insanın kullandığı yaratıcılık.
Sese,söze,maddeye,hacime,renk,çizgi ve yüzeye hoşa giden,bağlantıları bulunan ahenkli biçimler vermektir.
Kompozisyonun Resim Yapmada Yeri ve Önemi
Kompozisyon bütün plâstik sanat dallarında en önemli öğelerden biridir.
Göz, ister resim, ister heykel, ister mimari yapı olsun bir sanat eserini algılarken anlamlı bir bütünü kavrar ki,ancak o zaman biz o sanat eserinden haz alırız.
Bütünü meydana getiren parçaların düzenlenmesinde ahenk(uyum) ve denge yoksa o bütünü kavramada zorluk çekeriz
Sözgelimi resimde,eseri meydana getiren formlar , leke, renklerin, açık-koyu değerlerin ve çizgilerle yüzeylerin dengeli ve uyumlu olarak bir araya getirilmesiyle anlamlı bütüne ulaşır.
Algılanmanın sağlanması için tüm öğelerinin arasında ”Birlik” kurulmuş olması gereklidir.
Birlik olması içinde öğeler arasında uyumlu ve ahenkli işbirliği, her bir öğenin yüklendiği görevi görmesi gereklidir.
GÖRSEL BİÇİMLEME ÖĞELERİ
KOMPOZİSYON
ÇİZGİ-NOKTA
DENGE
ORAN
RİTM
FORM (BİÇİM)
RENK
VALÖR
DOKU
AÇIK-KOYU
IŞIK-GÖLGE
PERSPEKTİF
Kompozisyon
Şekillerin ve renklerin bir yüzey üzerine, göze hoş gelecek şekilde iyi yerleştirilmesidir.
Resmi oluşturmak için belli düzen içinde bir araya getirilmiş,çizgi,leke,doku,renk gibi öğelerin düzenlenmesi kompozisyonu oluşturur.
ÇİZGİ
Çizgi,noktaların aynı veya değişik yönlerde sınırlı veya sınırsız olarak ard arda dizilmesinden elde edilen şekildir.
Kalemimizle kağıt üzerine dik olarak bastırdığınızda elde edilen iz noktadır,kalemi herhangi bir yöne doğru hareket ettirdiğiniz zaman ortaya çıkan iz çizgidir.
Çizgi bir sadeleştirme olayıdır.
Çizgi bir elemanın kon turudur.Çizginin hareketi,yönü,vardır.
Paralel ve eşit aralıklı çizgiler yüzeyi meydana getirir.
Kesişen çizgiler şekilleri meydana getirir.
“Çizgilerin özelliği konu tarafından belirlenir. Yatay çizgiler durgunluğu,
yükselen çizgiler sevinci, aşağıya inen çizgiler kederi anlatır.”
Paul SICNAC
NOKTA
Nokta tek başına durgundur,hareket göstermez.
Yan yana sıklıkla dizilen noktalar çizgiyi meydana getirirken,eşit aralıklı noktalar yüzeyi meydana getirir.
Yüzeyde sıklaşıp,seyrekleşerek yayılan noktalar açık-koyu etkisi yaratırlar.
Bir merkeze doğru sıklaşarak toplanan noktalar birleşme ve toplanma;merkezden giderek uzaklaşan noktalar dağılma,patlama etkisi sağlarlar.
Noktanın yüzeyde yön değiştirerek sıklaşıp seyrekleşmesi hareket etkisi gösterir.
“Sanatın da,hayatın da büyük ve altın kuralı şudur: Sınırlayan çizgi ne kadar temiz, keskin ve akıcı ise,sanat eseri de o derece mükemmeldir. Çizgi nerede kuvvetini, keskinliğini kaybederse, orada mutlaka hayal kırıklığı, kopya ve beceriksizlik ortaya çıkar.” William BLAKE
Nokta tek başına durgundur,hareket göstermez.
Yan yana sıklıkla dizilen noktalar çizgiyi meydana getirirken,eşit aralıklı noktalar yüzeyi meydana getirir.
Yüzeyde sıklaşıp,seyrekleşerek yayılan noktalar açık-koyu etkisi yaratırlar.
DENGE
Resimde resmi oluşturan öğeler arasında bir dengenin olması gerekir.
Bu denge resimde kontrastlarla sağlanır.
Örneğin;büyük-küçük, uzun-kısa, yuvarlak-köşeli, açık-koyu, parlak-mat gibi zıtlıklar resmi dengede tutar.
ORAN
Aynı biçimlerin, aynı büyüklüklerde olması resmi monotonlaştırır.
Biçimleri farklı ölçülerde kullanmak bu monotonluğu bozar,resme hareket getirir.
Örneğin;evlerin ağaçların hep aynı ölçülerle ve aralıklarla yerleştirildiği resimlerdeki monotonluk evlerin,ağaçların değişik ölçülerde ve aralıklarda yapılmasıyla kaybolur.
Bir resimde biçim,leke, renk gibi öğelerin farklı ama dengeli bir bütünlük oluşturması gerekir.
RİTM
Bir resimde biçim,leke, renk gibi öğelerin farklı ama dengeli bir bütünlük oluşturması gerekir.
Aynı biçimlerin, aynı büyüklüklerde olması resmi monotonlaştırır.
Biçimleri farklı ölçülerde kullanmak bu monotonluğu bozar,resme hareket getirir.
Örneğin;evlerin ağaçların hep aynı ölçülerle ve aralıklarla yerleştirildiği resimlerdeki monotonluk evlerin,ağaçların değişik ölçülerde ve aralıklarda yapılmasıyla kaybolur.
FORM (BİÇİM-ŞEKİL)
Çizgi, renk ve açık koyu değerlerden oluşmuş, sınırlanmış yüzeylere form denir.
İnsan zihninin algıladığı, kavradığı, biçimi, rengi, açık-koyu değerleri olan sınırlanmış yüzeylerden meydana gelen her varoluş “form” dur.
RENK
Doğada bulunan objelerdeki içsel özelliklere dayalı,ışığa duyarlı olan, ışığın yansıması yada kırılmasıyla oluşan yansımanın bizdeki algıya dönüşmesi,olayın göz ve sinir hücreleriyle beyin tarafından tanınıp okunmasına (algılanmasına) bizdeki etkisine renk diyoruz.
Soğuk renkler
Ara renkler
Ana renkler
Sıcak renkler
Nötr renkler
Sarı

Mor

Kontrast -Zıtlık (Karşıt Renkler)
Kırmızı
Yeşil
Mavi
Turuncu
VALÖR
Aynı rengin en koyusundan en açığına kadar derecelerine denir.
Valör rengin ışıklık derecesidir.
Renge beyaz katılarak açık değerleri, siyah katılarak koyu değerleri elde edilir.
DOKU
Dünya yüzünde var olan her şeyin yüzeyi bir doku türü ile kaplıdır.Bu görüntü o eşyanın yüzeyini karakterize eder.
Varlıkların görme ve dokunma duyularımızla kavrayabildiğimiz dış yapı özellikleridir.
Çeşitli bitkilerin ağaç, yaprak, çiçek. Vb. ve hayvanların dış görünüşündeki yüzey oluşumlar doğal dokulardır.
Yapay dokular insanın bilgi, emek ve teknikle işleyerek estetik tasarım kaygıları ile yaptığı görsel yüzey çalışmalarıdır.
AÇIK-KOYU
Varlıkların açık-koyu farklılıkları,bu varlıklar üzerindeki farklı ışık etkileri sonucu oluşur.
Açık koyu farklılıkları doğanın algılanmasında temel etkendir.
Işıkla ışıksızlık(gölge) arasında siyahtan beyaza kadar bir griler skalası vardır.
VALÖR:Açık-koyu kavramı valörün önemini ortaya koyar.Valör aynı rengin açık ve koyu tonları arasındaki ilgi demektir.Yani aynı rengin açığından en koyusuna kadar olan derecelerine VALÖRdenir.
Işık,varlıkların her tarafını aynı ölçüde aydınlatmadığı için,açık-koyu farkları meydana gelir.
Örneğin,aynı renkte olan eşyaya baktığımızda,ışığın geldiği yönde olan kısımların açık ve parlak;gölgede kalan kısımların ise koyu ve sönük olduğunu görürüz.
IŞIK- GÖLGE
Çizgi resimde, hacim ve derinlik iki şekilde sağlanır.
PERSPEKTİF
IŞIK GÖLGE
Çizim aracının, açık ve koyu izleri ile elde edilen ışık-gölge ve tonlarıdır.
Çizgi resim çalışmalarında ışığın bol geldiği yerlerde çizgileri hafif ve ince gölgeye gelen kısımları koyu ve kalın çizersek, modelin daha güzel şekillendiğini görürüz.
Halbuki ışık-gölge, renkli resimde, soğuk ve sıcak renklerin kullanışı ile sıkı sıkıya ilişkilidir.
Örneğin ışıklar sarı ve turuncu, gölgelerse koyu mavi ve mor renklerle anlatılır.
Bir rengi ışıklı göstermek için,beyazla açmak yerine, sarı yada turuncu renkleri karıştırarak yapmalıdır.
Gölgede göstermek içinde,mavi ya da mor renklerle karıştırmalıdır.
PERSPEKTİF
Doğadaki varlıklar,bize yakınsa gerçek ölçüleri ve renkleri ile görünürler.
Bizden uzaklaştıkça küçülüyor ve renkleri de soluyor hissini verir.
İşte gözümüzün bu görüş hissini,bazı kurallara bağlı olarak resimde çizgi ve renk olarak göstermek işine PERSPEKTİF diyoruz
ÇİZGİ PERSPEKTİFİ
Yakınımızda olan şekiller,gerçek ölçülerinde ve tüm ayrıntıları ile gözükür.
Gözümüzden uzaklaştıkça,ölçüleri küçülüyor ve ayrıntıları da kayboluyor gibi gelir.
RENK PERSPEKTİFİ
Varlıkların gözden uzaklaştıkça küçülüyorlarmış gibi görünmelerinin yanı sıra, renklerde uzaklaştıkça soluyormuş gibi görünürler.
Bir cisim, bizden uzaklaştıkça cisimle gözümüz arasındaki hava tabakaları çoğalır.
Bu tabakalar kalınlaştıkça da cisimler gerçek renklerini kaybederek sönük görünürler.
Bu yüzden aynı şiddetteki renkten bize yakın olan daha parlak, uzakta olan da, daha donuk görünür.
KAYNAKLAR
TEMEL SANAT EĞİTİMİ
YARD.DOÇ. YUSUF BAYTEKİN BALCI
RESİM BİLGİSİ
HÜSEYİN KILIÇKAN
www.gorsed.org.tr
BİZİ İZLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
FERİHAN AKGÜL
MUHAMMET BOYACILAR

2 Mayıs 2009 Cumartesi

PERSPEKTİF

PERSPEKTİF:Uzaktaki cisimlerin küçük, yakındaki cisimlerin büyük olarak görüldüğü varsayılan bir göz yanılgısından başka bir şey değildir. İki çeşit perspektif vardır.
1-Renk Perspektifi
2-Çizgi Perspektifi
1-Renk Perspektifi:Uzaktaki renklerin gözle cisim arasın-daki atmosfer içersinde bulunan gazların perdelemesi nedeni ile parlaklığını kaybetmesi, soluk görülmesi yakındaki nesnelerin ise bu gaz tabakasının yoğunluğu azaldığından dolayı parlak ve canlı görülmesi şeklidir.
2-Çizgi Perspektifi:Yakındaki nesnelerin uzaktaki nesnelere göre büyük olarak görünmesi durumu-dur.Perspektifte cisimlerin görüntüsü varsayılan ufuk çizgisine göre belirlenir. Ufuk çizgisi cismin ortasından geç-tiği farzedilirse cisim ortadan görünür.(Örnek:1) Ufuk çizgisi cismin üst tarafından geçtiği düşünülürse cisim üst-ten görünür.(Örnek:2) Ufuk çizgisi cismin yer yüzeyine değdiği yerden geçtiği varsayılırsa cisim yere oturmuş alttan yukarıya büyüyen bir şekilde görülür Yazmaya devam edeceğim....

ORAN-ORANTI, ÖLÇÜ(NİSPET):

ORAN-ORANTI, ÖLÇÜ(NİSPET): Resim çalışmalarında nesnelerin birbiriyle olan ilişkisine denir. Şöyleki; cisimler çizilirken yada resimleri yapılırken, ya kendi üzerinde bulunan parçalar birbiriyle kıyaslanır ya da yakınında bulunan diğer cisimlerle kıyaslanarak birbirlerine göre oranları(büyüklük-küçüklük) tesbit edilerek çalışma sürdürülerek bitirilir. Örneğin; bir şişe ile bardak resmini yan yana yapacağız. Burada ölçü birimi olarak bardağı almalıyız şişenin boyu bu bardağa göre hesaplanmalıdır. Kaç bardak üst üste gelirse şişenin boyuna eşit olur gibi (Şekil:1) basit ölçümler yaparak birbirine göre ebatları tesbit edilir.Yapılan nesnelerin eninin boyuna göre oranı, etrafında bulunan nesnelere göre olan büyüklüğü-küçüklüğü resmimizin hatasız olmasını sağlıyacaktır. Bunun için oran-orantı’nın resimde önemi çok fazla ve önemlidir. Bundan dolayı Oran-Orantının resimde ne şekilde kullanılacağını bilmemiz gerekiyor.

RESİM YAPABİLMEK İÇİN UYULMASI GEREKEN KURALLAR

Her şeyden önce resim yapmayı sevmek gerekir. Eğer resim yapmayı seviyor iseniz; problemin en büyüğünü geçmişsiniz demektir. Bazı insanlar resim yapmayı çok seviyorum ama bir türlü yapmak istediğim şeyi yapamıyorum serzenişleriyle karşılaşırız. Bu gibi durumlarda problemin asıl kaynağı bakmakla görmek arasındaki farkı bilmemekten kaynaklanmaktadır.
Günlük yaşamımızda birçok nesnelere bakmışızdır fakat bu kadar çok baktığımız nesnelerin ayrıntılarını sorduğumuzda bir suskunlukla karşılaşırız. Çünkü nesnelere sadece dış hattıyla bakmışızdır ve ayrıntıları hatırlamayız. Eğer ayrıntıları hatırlıyorsak o nesneyi görmüşüz demektir. Bunu yapabiliyorsak resimlerimiz de istediğimiz konumda olacaktır.
Resim çalışmalarına başlarken önce; hareketsiz modellerden başlamak faydalı olacaktır. Daha sonra baktığımız nesnelerin özelliğini tanımlıyacak olan yada belirgin yerlerini yapmaya çalışırız. Başlangıçta ufak tefek kusurların olması gayet doğaldır bu sizin cesaretinizi asla kırmamalıdır. Ne kadar çok çalışmak o kadar deneyim kazanmak demektir. Örneğin; bir insan figürü yapacaksınız o zaman figürün küçük ayrıntılarından ziyade figürün durumunu belirleyecek olan kalın kıvrımlı yerlerini çizmek size avantaj sağlıyacaktır. Daha sonra bu kalın kıvrımlar arasındaki ince ayrıntıları görmeniz çok daha kolay olur.